Yunanistan ile Türkiye turizm arasında köprü kurdu


Yeni yılın başlamasıyla birlikte turizm sektörü de hızlanıyor ve yaklaşan yaz sezonuna ilişkin mesajlar son derece cesaret verici. Yunanistan’ın uluslararası imajının çeşitli cephelerde yükselmesi ve turizmimizin temel taşı olan Ege’deki “sakin sular”, hem karada hem de denizde eşsiz güzelliklerle birleşerek, 2024’te önceki yıllara göre çok daha elverişli koşullar yaratıyor.

Turizm sektöründe, gelenlerin sayısında bir artış olacağı beklentisi var ve krizin Orta Doğu’ya yayılmasına ilişkin kabus senaryosunun turizm sezonu için yıkıcı sonuçlar doğurabileceğine dair bir eğilim yok. Yunanistan’a bağlı değil.

Aralık ayında Atina’da düzenlenen ortak zirve ve imzalanan bir dizi anlaşmayla doruğa ulaşan Türk-Yunan yakınlaşması, Yunanistan için hayati bir sektör olan ve Türkiye ekonomisine önemli katkı sağlayan turizmi olumlu yönde etkileyecek. Yunanistan adalarına, Türkiye kıyılarına ve Ege’nin kalbine bazı ortak yatırımlara odaklanarak her iki taraf da önemli miktarda sermaye yatırımı yaptı.

Sakin gökyüzü ve sakin denizlerin turizm için elverişli koşullar yarattığı ortadadır ve bu durum, ikili ilişkilerde son birkaç yıldır devam eden gerilimin azaltılmasına yönelik çabalarda ciddiye alınan bir faktördür.

Günlük müdahaleler, Ege üzerinde it dalaşları, savaş helikopteri manevraları, denizaltı tatbikatları ve tehlikeli yakın karşılaşmaların ortasında, Yunan ve Türk turizminin çekici olmaktan uzak imajı küresel pazarda olumsuz bir şekilde yansıtıldı. Her iki taraf da, savaş uçakları gökyüzünde tehditkar bir şekilde devriye gezerken hiçbir turistin kıyıda yüzmek veya güneşin tadını çıkarmak istemediğinin farkında.

Böyle bir (soğuk) savaş atmosferinde Ege’de bir “kaza” yaşanma ihtimalinin ciddi oranda arttığını düşünmek bile, turizm yatırımlarına ciddi darbe vurabilecek eylemlerden karşılıklı olarak kaçınmanın acil gerekliliğini ortaya koyuyor. Ne biz ne de karşı taraf (hatta daha da fazlası) kendimizi ayağımızdan vurmak istemiyoruz.

Atina’da ilgili anlaşmanın – 15 anlaşmadan biri – imzalanması, “iki taraf da turizmin rolünü iki halk arasında bir işbirliği köprüsü olarak kabul ediyor ve turizmin ekonomik kalkınmaya ve profesyonellerin, iş dünyasının ve yerel toplulukların desteklenmesine katkısını kabul ediyor.” ” yalnızca bu bağlamda anlamlı olacaktır.

Kaynak: Ekathimerini

Total
0
Shares
Related Posts